Ticari işletmelerde merkez ve şube kavramını ele alırken şu şekilde başlamamız gerekir. Bir ticari işletmenin faaliyet gösterebilmesi için mutlaka faaliyet gösterdiği adresinin olması ve bunun da ticaret sicilinde ilan olunması gerekir. Ticari işletmenin faaliyetlerini aslen gösterdiği adres, ticari işletmenin merkezi sayılmıştır. Bu durum Türk Ticaret Kanunu md.40/1’de dolaylı olarak ele alınmıştır.
Her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren onbeş gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir.
Türk Ticaret Kanunu md.40/1
Madde metninden de anlaşılacağı üzere tacir, 15 gün içerisinde ticari işletmesinin işletme merkezini bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir. Kanunda merkez hakkında bir tanım getirilmemiştir. Genel kabul ise ticari işletmenin idari, hukuki ve ticari işlerinin toplandığı yer ticari işletmenin merkezi olmasıdır. Ticari işletmenin teknik işlerinin yürütüldüğü adres merkezden farklı olabilir. Teknik işlerin yürütüldüğü yer ticari işletmenin merkezinden farklı olsa da merkezin teknik işlerin yürütüldüğü yerde olduğu anlamı taşımaz.
Ticaret şirketleri, şirketin merkezini şirket sözleşmesinde yer verirler. Gerçek kişilerde ise ikametgahlarından farklı bir adresi ticari işletmenin merkezi olarak belirleyebilirler.
Ticari İşletmelerde Şube Kavramı
Her ticari işletme faaliyetlerini bir merkez aracılığı ile yürütür. Ancak işleri ve faaliyetlerinin kapsamı genişleyen ticari işletmeler farklı adreslerde hizmetlerini ve faaliyetlerini müşterilerine ulaştırmak ister. Faaliyetlerinin kapsamını genişletmek isteyen ticari işletmeler, kurdukları şubeler aracılığı ile faaliyetlerini farklı lokasyonlarda da sunarlar. Ticari işletmenin merkezinin sunduğu hizmetlerin tamamını veya bir kısmını şubeler de sunar. Belirtmek gerekirki; her ne kadar şubeler faaliyetlerini devamlı suretle icra etseler de, ticari işletmenin şubesi merkezden bağımsız olmadığı için ayrı bir işletme olarak değerlendirilemez.
Türk Ticaret Kanunu’nda şubelerle ilgili bir çok madde olmasına karşın şube kavramı kanunda açıklanmamıştır. Türk Ticaret Kanunu veya özel düzenlemeler ile şube kavramının ne olduğunu ve unsurlarının ne olduğunu anlayabilmekteyiz. 5174 sayılı T. Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu, 9’uncu maddenin ikinci fıkrasında şubenin tanımı yapılmıştır. 5174 Sayılı Kanun’un ilgili hükmüne göre bir merkeze bağlı olmanın temel şart olarak ele alındığı görülmüştür. Merkeze bağlı olmanın yanı sıra bağımsız (müstakil) sermaye ve muhasebesi olması veya müstakil muhasebe ve sermayenin olmadığı haller şube kapsamında ele alınmıştır. Kanunun ilgili maddesi satış mağazalarını da şube olarak değerlendirdiği de görülmektedir ancak bu durum kimi hukukçular tarafından isabetli bulunmaz.
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 3’üncü maddesi de şube kavamını elektronik işlem cihazlarından ibaret olmayan, bankaların bağımlı parçalarını oluşturan ve bankaların faaliyetlerinin tamamını ya da bir kısmını kendi başına yapan sabit ve seyyar bürolar gibi her türlü işyerini şube kapsamında değerlendirmiştir. Bankalar BBDK tarafından belirlenen esaslara bağlı kalmak üzere kanunun emredici hükümlerini yerine getirmek şartı ile BBDK’ya bildirme sureti ile şube açabilir. Bu durum 5411 S.K. Bankacılık Kanunu md.13’te açıklanmıştır.
Şube kavramını ele alan başka bir düzenleme ise Ticaret Sicili Yönetmeliği’dir. Merkezleri Türkiye’de bulunan şubeler, merkezin kaydına gönderme yapılarak, bulunduğu yer siciline tescil olunurlar. Eğer şubelere sermaye tahsisi mevcutsa bu hususta sicile kaydolunur.
Şubelerin Unsurları
a- Merkeze bağımlı olmak
Şube; ticari işletmenin bir parçası olarak kurulur. Bu parça kurucu olan ticari işletmenin merkezine bağımlı olarak hareket eder. Merkez ve şube aynı gerçek ve tüzel kişiye ait olması gerekir. Bu bağlılıktan dolayı şunu söyleyebiliriz; merkez ve şubelerin aynı politikaları takip etmesi gerekir. Merkez ve şubenin aynı tüzel ya da gerçek kişiye ait olmasından yola çıkarak şunu söyleyebiliriz; Şubenin kar ve zararı merkeze aittir. Bu bağlılıktan dolayı üstlenilen borçların veya şube aracılığı ile elde edilen hakların sahibi ticari işletmenin taciri olduğu açıktır.
b- Dış İlişkilerde Bağımsızlık
Şube her ne kadar merkeze bağımlı hareket etse de dış dünya ile kurduğu hukuki ilişkilerde bağımsızlığa sahiptir. Şubenin, merkezin yaptığı işlemler türünden işlemleri tek başına yapabilmesi yetkisi tanımlanmış ise, şube bağımsız olarak hareket edebilir. Ticari işletmenin faaliyetine göre asli işlemlerin tamamını yapabilmek şubeden söz edebilmek için yeterlidir.
c- Yer ve Yönetim Ayrılığı
Ticari işletmeler faaliyet alanını genişletebilmek için şube kurmaya ihtiyaç duyduğunu ele almıştık. Bu nedenden ötürü şube ve merkez arasında yer ayrılığı vardır. Şube ve merkez ayrı yönetime sahiptir. Ayrı yönetime sahip olmak da muhasebe ve defterlerin ayrı ayrı tutulmasını getirir. Kimi durumlarda muhasebe ve defterlerin merkez tarafından tutulduğu ve kayda geçirildiği görülebilir. Defter ve muhasebe kayıtlarının şubede tutulma zorunluluğu yoktur.
Ticaret ve Usul Hukuku Yönünden Şubenin Durumu
Tescil Bakımından Şubenin Durumu
Merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Ticaret unvanına ve imza örneklerine ilişkin birinci ve ikinci fıkra hükümleri bu işletmelere de uygulanır. Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça merkezin bağlı olduğu sicile geçirilen kayıtlar şubenin bağlı bulunduğu sicile de tescil olunur. Ancak, bu hususta şubenin bulunduğu yer sicil müdürlüğünün ayrı bir inceleme zorunluluğu yoktur.
Türk Ticaret Kanunu md.40/3
Türk Ticaret Kanunu 40/3’te anıldığı üzere merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri, kurulduğu yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Merkezi Türkiye’de bulunmayan ticari işletmelerin kurulacak şubeleri de yerli ticari işletmeler gibi bulundukları yer ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Elbette tescil ve ilan için verilen bir süre vardır. Bu süre kuruluştan itibaren 15 gündür. Türk Ticaret Kanunu md. 30/1, kural olarak 15 günlük süreyi öngörmüştür.
Ticaret Ünvanları Bakımından Şubenin Durumu
Ticari işletmelerin şubeleri merkezlerin ticaret ünvanını yalnızca o ticari işletmenin şubesi olduğunu belirterek kullanırlar. Türk Ticaret Kanunu md.48/1 ve md.48/3 ticaret ünvanları bakımından şubenin durumunu açıklayan kanun hükümleridir.
Temsil Yetkisinin Sınırlandırılması
En geniş yetkili tacir yardımcısının ticari temsil yetkisi belirli şube ya da belirli şubeler nezdinde sınırlandırılabilir ve anonim şirketlerin temsilcilerinin yetkilisi de belirli bir şubenin ya da merkezin temsiline yetkili kılınabilir. (TTK 371/3, TBK 549/2)